Şirket Sermayesi Belirlerken Nelere Dikkat Edilmelidir.
Şirket kuruluşlarında Türk Ticaret Kanunu ilgili hükümlerine göre şirket ortakları kurulacak olan şirkete en az asgari tutarda sermaye taahhüt etmesi gerekiyor. Türk Ticaret Kanununda asgari sermaye miktarını belirlemekle birlikte azami sermaye tutarında bir sınırlama getirilmemiştir.
Türk Ticaret Kanunu şahıs (ferdi) işletmeler için asgari sermaye uygulaması öngörmez iken, sermaye şirketlerine asgari sermaye ile kurulma şartı getirmiştir.
Türk Ticaret Kanununa göre sermaye şirketleri;
Limited Şirketler, Anonim Şirketler, Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerdir.
Anonim Şirket asgari sermayesi: 50.000-TL (Elli bin), Limited Şirket asgari sermayesi: 10.000-TL (On bin). Banka, sigorta, enerji vb. şirketler açısından ilgili özel mevzuatta daha yüksek asgari sermaye miktarı zorunlu tutulabilmektedir.
Şirketlere konulacak sermaye sadece nakit olarak değil, ayni olarak konulabiliyor. Taahhüt edilen sermayenin Anonim Şirketlerde ¼ kuruluş aşamasında, Limited Şirketlerde 24 ay içinde şirkete ödenmesi gerekiyor. (6102 sayılı T.T.K 585.md.)
Şirkete konulacak sermayenin belirlenmesinin özel bir teknik boyutu yok aslında. Ticari faaliyet sürdürmek için kurulacak olunan şirkete NAKDİ para ya da AYNİ olarak konulacak değer ne ise sermaye miktarı odur. Hesap basit ancak uygulamada işler böyle olmayabiliyor.
Gerçek sermayesi yüksek olup ta kuruluşta sermayeyi düşük gösterenler, gerçek sermayesi düşük olup ta fazla gösterenler olabiliyor. Oysa olması gereken, gerçek olanı. Yani ortağın koyabileceği nakdi ve ayni sermayeden ne yüksek ne de az almamalıdır.
Efendim sermayesi yüksek olan şirkete kredi kuruluşlarından sorunsuz kredi alabiliriz, şirketimiz güçlü gözükür onun için sermayeyi yüksek tutmalıyız.
Bu anlayış her zaman doğru sonuç vermiyor. Çünkü kredi kuruluşları sadece sermayeye bakmıyor. Diğer taraftan fiktif olarak fazla konulan sermayenin getirdiği olumsuzluklar ile az konulan sermayenin getirdiği olumsuzluklarda bulunmakta. Bunlardan bazıları;
FAZLA KONULAN SERMEYENİN GETİRDİĞİ OLUMSUZLUKLAR
-Fazla konulan sermaye kasada olmayan bir paraya dönüşür,
-Olmayan bir para için maliye faiz hesabı yapılmasını ve olmayan faiz gelirinin vergisini ister (KDV ve Kurumlar Vergisi),
-Güncel durumda taahhüt edilen nakdi sermayenin tamamı tevsik kapsamında olduğu için banka ve finans kurumları aracılığı ile şirkete ödenmeli. Kurala uymayanlara bedel üstünden %5 ceza ihtimali doğabilir,
- Sermaye payını sermaye koyma borcunu süresi içinde yerine getirmeyen pay sahibi, ihtara gerek olmaksızın, temerrüt faizi ödemekle yükümlü olur. TTK 482/1
-Sermaye taahhüdü şirket açısından ortak/lardan alacak olduğu için zamanında yerine getirilmemesi yada eksik getirilmesi örtülü kazanç sağlandığı yönünde vergisel sonuçlar doğurabilecektir. Nitekim konu ile alakalı Danıştay 4. Dairesinin 24.12.1998 tarih ve E.1997/4274, K.1998/5542 kararı bulunmakta.
EKSİK SERMAYE KOYMANIN SONUÇLARI
- Şirketin öz kaynakları yetersiz görünür,
- Öz kaynak eksikliği kredibiliteyi olumsuz etkiler,
- Şirket teknik iflasta görünebilir
- Kurumlar vergisi kanunu hükümlerine göre örtülü sermaye müessesine takılabilir
Şirket kuruluşlarında ORTAKLAR sermaye taahhütlerini kendi durumlarına göre belirlemeleri, kuruluş sonrası faaliyet yıllarında sermaye artırım ya da azaltmalarını dikkatlice ve zamanında yapmaları gerekmektedir.
Basit gibi görünen bir konu olabilir, ama çokta basit değil..
Örtülü sermaye nedir, şirkete etkisi nasıl hesaplanır?
Kaynak:
https://blog.mikrox.com.tr/sirket-sermayesi-hakkinda-bilmen-gerekenler/